Bu kafatasları gibi başınıza gelmesin. Flaş haber: Kastilya bozkırının ortasında otobüsü beklerken böyle titreyerek bulundular. Kelimenin tam anlamıyla: donarak öldüler.
İtiraf edin: Evden çıkmanız gerekmediğinde, o tarih yazan kar yağışlarından birinin yağmasını istersiniz. Kendi aşk hikayenizi yaşamak kedi sevginizle pencerenin arkasında, pullar kurabiye gibi düşerken paha biçilemez. Ve bilirsin.
Ama belki de bu pandalar gibisin. Ne sizi korkutur, ne etkiler, ne de kar sizi romantikleştirir. Yarın yokmuş gibi kar yağdığını mı? Ve bana başka ne verecek! O bambu direği oradan çıkar.
Sokağa çıkarken çok dikkatli olun. Özellikle arabayla gidiyorsanız ve hava karlıysa. Zincir takmak gibi uygun önlemleri almanın yanı sıra dikkatli araç kullanmanız önemlidir. Nereye gittiğinize çok dikkat edin. Ama her şeyden önce: kendinize kimin yardım etmesine izin veriyorsunuz!
Karda yürüyüş mü? Çok şey istemiyor musun? Ayaklarınızı dondurmak istemiyorsanız, bu köpeği sevin. Arka ayaklarınızı kaldırın ve güvendesiniz.
Hey ne yapıyorsun? Eh, hiçbir şey, burada çocukları okula hazırlamak.
Hey ne yapıyorsun? Pekala, hiçbir şey, burada köpeğe kıyafet giydirmek. Bu arada onunla biraz alay edip mahalleye biraz göz gezdireyim.
Bu kış soğuğu dalgasından kurtulmak için market alışverişi yapmak için kasabaya gitmeniz gerekiyor mu? O yüzden arabayı çalıştırmaya hazırlanın. Özellikle de garajın dışında uyuduysa. ¡Cántaro'dan Alma! Öğrenmiyorsun!
Bu seçim, kaybolan John Travolta'nın GIF'ini kaçıramaz. Sahile kar nasıl yağacak? İşte burada: Pireneler'dekinden daha fazla kar. Daha sonra iklim değişikliğinin olmadığını söyleyebilsinler diye.
Evden çıkmadan önce kendine bir iyilik yap ve büyükbabanın üzerine bir battaniye daha ört. Onlara Simpsonların büyükbabası gibi oluyor: soğuklar. Bir battaniye daha asla fazla olmaz.
Ve sonunda sahibi dışında herkes için hoş olmayan bir görüntü elde ederiz. Bu köpeğin doldurulmuş olmasından ve sahibinin aşırı hava koşullarında onu bir şapka olarak sonsuza kadar ölümsüzleştirmekten çekinmemiş olmasından çok korkuyoruz. Görmek inanmaktır.